Mezopotamya Tarihini Valstur ile #HemenKeşfet
Her Hafta Kesin Hareketli
3 Gece Otel Konaklamalı
Adana - Adıyaman - Diyarbakır - Batman - Mardin - Şanlıurfa - Gaziantep
1.Gün - Adana - Taş Köprü - Sabancı Merkez Camii – Gaziantep - Antep Kalesi – Hz. Yuşa Türbesi – Bakırcılar Çarşısı – Tahmis Kahvesi – Şanlıurfa – Balıklı Göl – Aynzeliha Gölü – Tarihi Çarşılar
Gidiş: Pegasus Hava Yolları Sabiha Gökçen Havalimanı – Adana : 05:55
Dönüş: Pegasus Hava Yolları Adana – Sabiha Gökçen Havalimanı : 22:35
Siz değerli misafirlerimiz ile Valstur Uçaklı Gap Turumuz için sabah saatlerinde gerçekleşecek uçuşumuzun ardından Adana Havalimanında buluşarak otobüsümüze geçiyoruz. Ardından kahvaltı molası ile güne başlıyoruz. Adana’da Seyhan Nehri üzerinde bulunan Tarihi Taş Köprü'yü panoramik olarak görüp sonra bölgenin en önemli camilerinden olan Adana Sabancı Merkez Camii’sine doğru ilerliyoruz. 32 metre çaplı ana kubbe 32 farza, avludaki 28 kubbe Kuran-ı Kerim'de adı geçen 28 peygambere, ana kubbedeki 40 pencere Hz.Muhammed (s.a.v.)’in peygamber olduğu yaşa ve 40 rekat namaza, 99 metrelik 6 minare Allah’ın 99 güzel ismine karşılık gelir. Bu mimari harikası camii gezimizin sonunda Adana'ya veda ederek Gaziantep’e doğru hareket ediyoruz.
Gaziantep gezimize şehrin merkezinde bir tepeye kurulmuş olan Gaziantep Kalesi ile başlıyoruz. Kalenin ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, Roma döneminde gözlem amaçlı kullanıldığı bilinmektedir. Kale, tarih boyunca birçok kez restore edilmiş ve son halini 2000'li yılların başında yapılan bir restorasyon ile almıştır. Kısa bir fotoğraf molasından sonra Antep’in meşhur baklava ve Antep fıstığı alışverişlerimizi gerçekleştirmek için tekrardan kısa mola veriyoruz. Alışverişlerimizin ardından Pirsefa Hazretleri ve Hz. Yuşa Peygamber Türbelerini ziyaret ediyoruz. Daha sonra Sedefçiler, Baharatçılar, Sebze Hali, Tarihi Paşa Hanı, Tahtani Camii, Uzun Çarşı, Tarihi Gümrük Hanı, Zincirli Bedesten ve Kunduracılar Çarşısı’nı gördükten sonra Bakırcılar Çarşısı’na ulaşıyoruz. Burada Gaziantep`in en eski çarşısı olarak bilinen 250 yıllık Almacı Pazarını gezdikten sonra Tahmis Kavhesi’ne ulaşıyoruz. 1635-1638 yılları arasında Türkmen Ağası ve Sancak Beyi Mustafa Ağa Bin Yusuf tarafından, Mevlihane Tekkesi’ne gelir getirmesi amacıyla yapılan Tahmis Kahvesi’nde Menengiç Kahvesi içmek ve çarşılarda alışverişlerimizi gerçekleştirmek için kısa molamızın ardından bir sonraki durağımız Zeugma Müzesi olacaktır. Selevkoslar tarafından kurulan sonrasında Roma dilinde iki yakayı bir araya getiren anlamında isimlendirilen Zeugma Kenti’nin Birecik Barajı sularının altında kalmasının ardından, Romalı Generallerin villalarının taban moziklerinin çıkartılıp sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi’ne doğru ilerliyoruz. 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep'te açılan ve 1700 metrekarelik mozaik ile dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşıyan müzede Dünyaca ünlü ‘’Çingene Kızı’’ mozaiğinin yanı sıra konusunu Yunan Mitlojisinden alan mozikleri rehberimizin anlatımları eşliğinde geziyoruz. Zeugma Müzesi gezimizin ardından Gaziantep’e veda ederek Hz. İbrahim Peygamber’in doğduğu ve ateşe atıldığı, Hz. Eyüp Peygamber’in çile çektiği, Şuayip Peygamber’in İbadet ettiği Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ya doğru yola çıkmak için hazırlanıyoruz.
Şanlıurfa denilince akla ilk gelen gezi yerlerinden birisi olan Balıklı Göl’e varıyoruz. Balıklı Göl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinir. Kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerlerindendir. Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yerde oluşan Balık Göl (Halil-Ür Rahman) ve Nemrut’un kızı Zeliha’nın gözyaşlarından oluştuğu söylenen Aynzeliha Gölü’nü görüp rehberimizden bilgiler aldıktan sonra fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Şanlıurfa’nın otantik çarşılarında Urfa’ya özgü ürünler alabilmeniz için serbest zaman vermemizin ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. İsteyen misafirlerimiz bölge kültürünü tanıyabileceğimiz ekstra olarak düzenlenecek sıra gecesine katılabilirler.
Önemli: Şanlıurfa otel konaklamamız oda kahvaltıdır. Akşam yemeği için dileyen misafirlerimiz yemekli sıra gecesi programına dahil olabilirler. (Ekstra)
Kahvaltı: Adana’da alınacaktır. (Ekstra)
Öğle Yemeği: Gaziantep’te alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Sıra Gecesinde alınacaktır. (Ekstra)
Konaklama Oteli: Şanlıurfa/ Harran Otel, Newton Otel, New Paradise Otel vb. oteller
2.Gün - Şanlıurfa – Harran – Harran Üniversitesi – Ulu Camii – Konik Evler – Harran Konukevi – Göbeklitepe – Mardin - Kasımiye Medresesi – Eski Mardin - Şeyh Çabuk Camii – Cumhuriyet Meydanı – Latifiye Camii – Ulu Camii – Abbaralar – Tarihi Ptt Binası (Şahtana Konağı) – Şehidiye Camii – Mezopotamya Ovası
Valstur ile Uçaklı Gap Turu 2. gününde sabah kahvaltının ardından ilk durağımız “Yolların kesiştiği yer” anlamına gelen Harran olacaktır. Harran, Dünya üzerinde sadece 3 bölgede bulunan Konik Kubbeli Evleri ile koruma altına alınmıştır. İlk İslam üniversitesinin de bulunduğu 5000 yıllık geçmişe sahip olan Harran’da, Harran Üniversitesi(Ulu Cami), Harran Höyüğü, Kale, Kervansaray ve Geleneksel Konik Harran Evlerini görüp bir tanesine misafir olup geziyoruz. Konukevi ziyaretimiz sırasında yöresel kıyafetler giyerek fotoğraflar çekebilir, kültür ile kendinizi sarmalayabilirsiniz. Harran gezimizin ardından aracımıza geçerek Göbeklitepe’ye doğru hareket ediyoruz. Şanlıurfa’nın Örencik Köyü yakınlarında bulunan Anadolu’nun ve Dünya’nın uygarlık tarihinin ilk tapınaklarına ev sahipliği yapan, Unesco Dünya Kültür Miras Listesindeki Dünyaca ünlü Göbeklitepe Höyüğü’ne varıyoruz. Keşfiyle birlikte sadece bölge tarihini değil insanlık tarihini değiştiren, tarihi 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe, geçtiğimiz yıllarda National Geographic dergisinin tüm dünyada “Dinin Doğduğu Yer” sloganıyla kapak yapılmıştır. Henüz çok az bir kısmı açılmış olan ve neolitik çağın Hac Merkezi kabul edilen Göbeklitepe hakkında rehberimizden tarihi bilgiler aldıktan sonra Şanlıurfa gezimizi tamamlayıp Mardin’e doğru hareket etmeye başlıyoruz.
Mardin’i gezmeye Kasımiye Medresesi ile başlıyoruz. Artuklular Döneminde yapımına başlanan ve 15. Yüzyılın sonlarında Akkoyunlu Sultan Kasım İbn Cihangir döneminde tamamlanmış olan Medrese’de rehberimizden bilgiler alarak gezdikten sonra, fotoğraf molamızı bitirip Diyarbakır Kapı’da aracımızdan inerek Eski Mardin sokaklarında yürüyüşe başlıyoruz. Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan yürüyüşümüzde Şeyh Çabuk Camii, Zinciriye Medresesi, Mardin Protestan Kilisesi, Latifiye Camii, Sokulbar (İnekler Çarşısı), Bakırcılar Çarşısını göreceğiz. Yürüyüşümüz sırasında Artuklu Döneminin mimari örneklerinden olan Mardin Ulu Camii’yi rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dilimli kubbesi ve minaresiyle Mardin’in sembolü olan Mardin Ulu Cami kayıtlara göre iki minareli inşa edilmiştir. Caminin bugün mevcut olan tek minaresinin kare kaidesindeki yazıt, yapım tarihini 1176 olarak vermektedir. Fakat bugünkü minare 1888/1889 yıllarında yeni ve elektik bir üslupla yapılmıştır. Bazı Süryani yazarlar kiliseden çevrildiğini söylerler. Yapı kiliseden çevrilmemiş olsa bile, yerinde eski bir kilisenin bulunması muhtemeldir. Burada rehberimizden alacağımız tarihi bilgiler ardından sokakları birbirine bağlayan küçük tünellerin yani Abbaraların altından geçerek yürüyüşümüze hızla devam ediyoruz. Bir dönem PTT Binası olarak kullanılmış ve bu şekilde tanınan, eski bir Ermeni Konağı olan Şahtana Konağı’nı görüp, ardından 13. Yüzyılın başlarında Artuklu Sultanı Melik Nasreddin Artuk Aslan tarafından yaptırılan Şehidiye Camii’ni görerek Mezopotamya Ovasına karşı yorgunluk çaylarımızı içebilmek ve muhteşem fotoğraflar çekebilmek için kısa bir mola veriyoruz. Ardından Mardin’in meşhur kahve ve kuruyemiş alışverişlerimizi gerçekleştirip otelimize doğru akşam yemeği ve konaklama servislerimiz için yöneliyoruz.
Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Mardin’de alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Konaklama Oteli: Mardin/ Yay Grand Otel, Raymar Otel, Mesopotamia Garden Hotel, Midyat Akitu Otel, Matiat Otel vb. oteller
3.Gün - Dara Antik Kenti – Beyazsu - Midyat – Midyat Konukevi – Hasankeyf – Batman – Diyarbakır – On Gözlü Köprü – Hevsel Bahçeleri – Keçi Burcu – Mardin Kapı – Dört Ayaklı Minare – Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi – Ulu Camii – Adıyaman
Valstur ile Uçaklı Gap Turu 3. gününde sabah kahvaltımızın ardından otelimizden ayrılarak dileyen misafirlerimiz ile Dara Antik Kenti ve Beyazsu gezimizi gerçekleştiriyoruz. (Ekstra) Mardin’in 30 km güneydoğusunda, Oğuz Köyü’nde yer alan Dara Antik Kenti Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşkelerinden biridir. Kaya içine oyulu oluşan ve geniş bir alana yayılan Dara Antik Kenti’ni rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Dara Antik Kenti gezimizin ardından Midyat’ın güneyinde kalan plato ve tepelerin eteğinden kaynağını alan Beyazsu’yu ziyaret etmek için hareket ediyoruz. Mardin’in kurak ve ağaçsız coğrafyasında, serin ve berrak suyu, ağaçları ve yeşilliği ile Beyazsu’da kısa bir çay kahve molası veriyoruz.
Dara Antik Kenti ve Beyazsu programımızın ardından dinlerin ve dillerin buluşma noktası Midyat’a hareket ediyoruz. Midyat’ta Sıla, Hercai, Ah Bir Bulut Olsam gibi dizilerin çekildği Midyat Konukevi gezimizi tamamladıktan sonra. Birbirinden harika fotoğraflar çekebileceğiniz Konukevi ziyaretimiz sonrasında Süryani ustalar tarfından yıllar boyunca geliştirilmiş ve bir kültür halini almış Telkâri sanatının örneklerini görüp satın alabileceğimiz telkâri atölyesini ziyaret edip, alışverişlerimizi gerçekleştiriyoruz. Telkari alışverişlerimizden sonra Tarihi Midyat Evleri arasında gezinti yapabilmek adına serbest zamanımıza geçiyoruz. Serbest zamanımızın ardından çarşıda bizi bekleyen otobüsümüz ile buluşarak Hasankeyf’e hareket ediyoruz.
Tarihi 12 bin yıl öncesine dayanan Hasankeyf’te, Ilısu Barajının yapılmasının kesinleşmesiyle beraber 3 km uzaklığa yeni bir yerleşim yeri kurulmuştur. 2020 yılı Şubat ayı itibariyle sular altında kalan Hasankeyf’in hüznüne ortak olacağımız bu gezimizde görkemini hala koruyan Hasankeyf Kalesi'ni, gizli su Tüneli'ni, El Rızık Camisi'nin Minaresi'ni ve mağaraları görerek serbest zamanın veriyoruz. Serbest zamanın ardından Türkiye’nin ilk petrol kuyularının bulunduğu Batman üzerinden at başı petrol pompalarını panoramik olarak görerek Güneydoğu’nun en eski ve köklü kenti olan Diyarbakır’a hareket ediyoruz.
Dicle Nehri kıyısında bulunan 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahip Hevsel Bahçelerini görüp fotoğraflıyoruz. Daha sonra On Gözlü Köprü’ye varıyoruz. Hıdırellez zamanı yöre halkı dileklerini bir beze yazıp bu köprüden Dicle Nehri’ne atarlarmış. Buradaki fotoğraf molamızın ardından yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcu, Urfa Kapı ve Mardin Kapı’yı panoramik olarak görüyoruz. Ardından “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi'ni ziyaret ediyoruz. Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini göreceksiniz. Burada vereceğimiz kısa molamızın ardından Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulu Camii gezimizi gerçekleştirip, 1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılan Dört Ayaklı Minare’yi (Şeyh Mutahhar Camii) göreceğiz. Diyarbakır gezimizi tamamladıktan sonra Diyarbakır’a veda ederek Diyarbakır-Siverek-Kahta-Adıyaman’ı biririne bağlayan ve Doğu’nun Boğaz Köprüsü olan Nissibi Köprüsü üzerinden Adıyaman’da bulunan otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Diyarbakır’da alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Konaklama Oteli: Adıyaman/ Antiochos Otel, White Star Otel, Rabat Resort Otel vb. oteller
4.Gün - Nemrut Dağı – Gündoğumu – Karakuş Tümülüsü – Cendere Köprüsü– Atatürk Barajı – Halfeti – Tekne Turu – Rum Kale – Batık Minare – Adana
Valstur ile Uçaklı Gap Turu 4. gününde dileyen misafirlerimiz ile sabah erken saatlerde kalkarak Nemrut Dağı Gündoğumu programımızı gerçekleştiriyoruz. (Ekstra)
Sabahın erken saatlerinde kalkarak otelimizden bineceğimiz minibüsler ile Adıyaman’ın Kahta ilçesine hareket ederek Doğu Toros sıra dağları üzerinde 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı'na tırmanışa geçiyoruz. Güneşin doğmaya başlamasıyla beraber muhteşem manzara uykunuzu açacak ve sizi kendisine hayran bırakacaktır. Bu muhteşem manzarada gündoğumu eşliğinde harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Havanın aydınlanmaya başlamasının ardından dev Tanrı heykelleri kendini gösterecek ve rehberimiz anlatımlarına başlayacaktır. Zirvede 2150m’de Kral I. Antiochos’un Tümülüsü yer almaktadır. Doğu ve batı teraslarında I. Kral Antiochos tarafından yapılmış Zeus (Oromasdes), Apollon, Mithras, Helios, Hermes, Herakles, Artagnes, Ares, Kommagene, Tche ve kendisinin dev heykelleri bulunmaktadır. Kral I. Antiochos, bir araya getirdiği Yunan-pers din ve kültürünü, geleneklerini bu eserlerde açık bir şekilde pekiştirmiştir. Rehberimizden gerekli bilgileri aldıktan sonra Antiochos'un şu vasiyetini hatırlayarak eşsiz gündoğumu manzarasının keyfini çıkartıyoruz; “Doğum günüm her ay ve yıl kutlanıp, bayram günü olacak, bu günlerde baş rahip, tanrılar ve benim için kendisine benim ve kanunların cömertçe verdiği Pers kılığına bürünerek hepimizin üzerine altın çelenkler koyacak. Hepimiz için bol bol kokular yakacak ve gereğince kurbanlar kesecek, kutsal sofraları en güzel yemekler ve şaraplarla donatacak. Buraya toplanan ulusum, bol bol yiyip bayram edecek” Rehberimizin anlatımları ardından minibüslerimize binerek Nemrut Dağı’ndan aşağı doğru iniyoruz. Aşağı doğru indikten sonra Roma döneminin en görkemli köprülerinden birisi olan 18 asırlık Cendere Köprüsü’ne varıyoruz ve fotoğraf molası veriyoruz. Ardından Kommagene Kralı Mithridates ve ailesinin mezarlarının bulunduğu Karakuş Tümülüsü’ne hareket ediyoruz. Muhteşem bir manzara eşliğinde rehberimizin anlatımlarını dinledikten sonra minibüslerimize binerek sabah kahvaltımız için otelimize doğru hareket ediyoruz.
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından ülkemizin “Cita Slow” kentlerinden biri olan Halfeti’ye hareket ediyoruz. Fırat Nehri üzerinde 1992 yılında yapımı tamamlanan Atatürk Barajı’nda kısa bir mola vereceğiz. Şanlıurfa ile Adıyaman sınırları içerisinde bulunan ve 817 kilometrekarelik alanı kaplayan Atatürk Barajı Seyir terasında verdiğimiz kısa fotoğraf molasının ardından Halfeti’ye varıyoruz. Birecik Barajı İnşaasından sonra bir kısmı baraj gölü altında kalan Halfeti’de dileyen misafirlerimiz ile bizi bekleyen teknemize binerek Halfeti Tekne Turuna başlıyoruz. (Ekstra) Baraj Gölü üzerinde yapacağımız gezinti sırasında yine büyük bir kısmı baraj gölü altında kalmış olan Kral Kızı Mağarası, Rumkale ve Bilesur Savaşan Köyü’nde Fırat suları altında kalan Camii ve Minaresini göreceğiz. Tekne turumuzun bitimiyle Halfeti’de kısa bir mola veriyoruz. Molamızın ardından Valstur ile Klasik Gap Turumuzun sonuna geliyor ve bir başka Valstur organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşarak dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.
Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Halfeti’de alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Adana’da alınacaktır. (Ekstra)
Konaklama Oteli: Bu gece otel konaklaması yoktur.
Diğer 29 Ekim Turlarımıza buradan ulaşabilirsiniz